Vücut Bakım

Sarı Kantaron Bitkisi Kremi Faydaları Nelerdir?

lazy

Sarı Kantaron Bitkisi Kremi Faydaları Nelerdir?

Doğa kelimesi, çoğumuza binlerce mucizenin saklı olduğu gizemli ve etkileyici bir varlığı anımsatır. Doğanın bize böyle mucizevi görünmesinin nedeni belki de bize karşılıksız sunduklarıyla alakalıdır. Hatta doğa ana denmesinin nedeni de bize karşı cömert oluşu ve tıpkı bir anne merhametiyle bizi sarıp kucaklamasından ötürüdür. Doğanın bize sunduklarından kasıt sadece gıda veya oksijen değildir elbette. Yeşillerle bezeli doğamızın şifalı ellerini unutmamak gerekir. Doğada yetişen her bir bitkide, çekirdekte, tohumda ve yaprakta bulunan yüzlerce bileşenin farklı hastalıkları iyileştirmede nice faydaları bulunmaktadır. Genel olarak bitkilerin hastalıklara karşı tedavi amaçlı kullanılması oldukça eskilere dayanır. Şu an günümüzde de alternatif tıp, tamamlayıcı tıp, fitoterapi veya bitkisel tedavi gibi isimlerin hepsi bitkiler kullanılarak hazırlanan çaylar, tentürler, merhemler, yağlar, krem ve losyonların tedavi amaçlı kullanımını ifade etmektedir. Bu bitkiler arasında faydaları epey çok olan sarı kantaron çiçeğinin şüphesiz ayrı ve çok özel bir yeri vardır. Sarı kantaron bitkisi çok dallı ve çalı formunda olan özellikle çiçek kısmı eskiden beri yağ, krem ve çay formatlarında tedavi amaçlı kullanılan şifalı bir bitkidir. Sarı kantaron bitkisinin sonsuz şifalarından faydalanabilmek için sarı kantaron bitkisinin ne gibi özellikleri vardır, faydaları nedir, sarı kantaron kremi, yağı veya çayı hangi hastalıklar için kullanılır, kantaron kremi ne işe yarar gibi sorulara gelin birlikte cevap bulalım.

Sarı kantaron bitkisi nedir?

Latince adı hypericum perforatum olan kantaron bitkisi; halk arasında binbirdelik otu, kılıç otu, kan otu, yara otu, cadı otu, mayasıl otu ve kuzu kıran gibi farklı isimlerle bilinen bir bitkidir. Daha çok sarı çiçekleriyle anımsana sarı kantaron bitkisi çok yıllık otsu bir bitki olup ılıman ve tropik ülkelerde doğal olarak yetişmektedir. Pek çok türü bulunan sarı kantaron bitkisinin yüze yakın türü Türkiye’de yetişmekte hatta bunlardan kırk iki tanesi sadece Türkiye’de yetişen endemik türlerdendir. Bilimsel ve bitkisel tedavilere dahil edilen bu değerli bitki tüm dünyada yüzyıllar boyunca şifa amaçlı kullanılmış hala da kullanılmaya devam edilmektedir. 

Kantaron 1.jpg compress

Sarı kantaron bitkisi hangi formlarda kullanılır? 

Sarı kantaron bitkisi en yaygın iki formuyla karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan ilki çay formudur.  Kantaron bitkisinin sarı çiçekli kısımları güneşte kurutulur ardından kaynatılarak çayı hazırlanır ve diğer bitkisel çaylar gibi tüketilir.

Diğer formu ise yağ halidir. Yağının elde edilmesi için öncelikle kantaron bitkisi toplandıktan sonra kurutulmalıdır. Kurutulduktan sonra elle parçalara ayrılır ve ardından üzerine saf zeytin yağı eklenilir. Zeytin yağlı bitki karışımı ortalama kırk – kırk beş gün gibi bir süre hava ile teması kesilerek güneşte bekletilir. Bu sürenin ardından zeytinyağı sarı kantaron çiçeğinin saldığı yağlarla karışır neticede koyu kırmızı bir yağ oluşur.

Süzülen yağ içilerek veya ciltte ihtiyaç görülen yere sürülerek kullanılır. Bu haliyle dahilen ve haricen kullanıldığı gibi soğuk press yöntemiyle elde edilen sarı kantaron bitkisinin özünün veya yağının krem ve losyonlara eklenmesi de kullanılan yöntemlerdendir. Dolayısıyla kantaron özlü bakım kremleri kullanıcıları arasında en az kantaron yağı kadar popülerdir. Ayrıca eczanelerde sarı kantaron hapı adıyla kapsül formuna da rastlanmaktadır. 

Sarı kantaron bitkisinin faydaları nelerdir? 

Sarı kantaron bitkisinin farklı alanlarda pek çok faydası olduğu bilinmektedir. Şifasal etkisinin kaynağı elbette içeriğindeki aktif bileşenlerdedir. Sarı kantaron bitkisinin içeriğindeki en etkin madde hypericin adlı maddedir. Hypericin yüksek antioksidan içeren faydalı bir maddedir. Bunun dışında sarı kantaron bitkisinin özü biyoflavonoid, antioksidan, hiperisin, hiperforin, A ve C vitamini benzeri vitaminler ve uçucu yağ gibi pek çok etkili maddeyi içermektedir. Zaten bu zengin içeriği sayesinde sarı kantaronun vücuda birçok faydası bulunmaktadır.

Sarı kantaronun bilinen ilk faydası cilt sağlığına yöneliktir. Sarı kantaron bitkisinden elde edilen yağ hücre yenilenmesini destekler ve hızlandırır. Bu nedenle ciltte oluşan hasar, yanık ve yaralara karşı yüksek etki gösterir. Ayrıca cildin elastikiyetini arttırmaya yardımcı olarak yaşlanma belirtilerini geciktirir, kırışıklıkları önler ve cildi sıkılaştırarak ince çizgi görünümünü azaltır. Ciltteki bu elastikiyet ve onarım etkisi selülite karşı da başarılı sonuçlar vermektedir. Bir yandan cildin sahip olması gereken nem dengesine kavuşmasını sağlarken bir yandan da daha pürüzsüz ve canlı bir görünüm elde edilmesine katkıda bulunur. Deri üzerindeki bu onarıcı etkisini tüylü deri olan saç ve sakalda da göstermektedir. Zengin bileşenleriyle sarı kantaron bitkisi yağı, saçı, saç köklerini, sakal ve sakal köklerini besleyerek saç ve sakal dökülmesini önlemektedir. Saç ve sakalları güçlendirme ve gürleştirmesinin yanı sıra saç veya sakal derisinde oluşan pullanma, kepek ve egzama için de kullanılmaktadır.

Sarı kantaron bitkisinin cilt üzerindeki önemli etkilerinden bir diğeri ise lekeleri ortadan kaldırmasıdır. İçeriğindeki iyileştirici bileşenler ile uygulanan bölgede kan akışını artırarak cilt lekelerinin onarılmasını hızlandırmakta ve bir nevi ciltte ton eşitleme görevini de üstlenmektedir. 

İçeriğindeki maddeler sayesinde antiseptik özellik gösteren sarı kantaron bitkisi aynı zamanda antiviraldir. Vücudu virüs, mikrop, mantar, enfeksiyon ve bakteri türleri gibi bulaşıcı organizmalardan koruyarak var olan iltihapların giderilmesini sağlamaktadır.

Sarı kantaron bitkisi aynı zamanda güçlü bir antioksidandır. İçerindeki antioksidanlar ve interlökinler ile iltihap, ağrı, sızı, şişkinlik ve ödem gibi enflamasyonları azaltmaktadır. Ağrı konusunda ayrıca etki gösteren sarı kantaron bitkisinden elde edilen yağ; ağrıyan bölgeye uygulanarak ağrı dindirilir. Özellikle romatizma, varis ve gut gibi sorunlardan kaynaklanan ağrılarda oldukça etkilidir.

Sarı kantaron bitkisinin dahilen kullanımı ise sindirim sistemi üzerinde fayda göstermektedir. Sindirim sisteminde düzenleyici etki göstermeye ek olarak mide duvarını ve mide asidini korumaya yardımcı olmaktadır. Mide şişkinliği, mide ekşimesi, gastrit, kabız ve gaz problemleri konusunda da epey faydalıdır. Bu ve benzeri sindirim sistemi sorunları için daha çok çay halinde tüketilmesi önerilmektedir ancak yağ halinin de ağız yoluyla uygun miktarda tüketilmesi yine fayda göstermektedir. 

Sarı kantaron bitkisinin çay formunun önerildiği bir diğer husus ise ruh sağlığı ile alakalıdır. Sarı kantaron çayının içeriğindeki sakinleştirici maddeler nedeniyle seratonin salgısına destek olarak depresyonla mücadelede fayda sağladığı bilinen faydalarındandır. Bilhassa Avrupa ve Amerika’da bu amaçla kullanımının yaygın olduğu bilinmektedir. Antidepresan niteliğinde işlev gösteren sarı kantaron çayı strese iyi gelerek sinirleri yatıştırıcı bir özellik göstermektedir. Ayrıca uyku hormonu olarak da bilinen melatonin salgısına yardımcı olduğu için rahat uykulara da olanak sunmaktadır.

Kantaron 3.png compress

Sarı kantaron bitkisi hangi hastalıklar için kullanılır?

Daha önce sayılan faydaları dikkate alındığında cilt sorunları, sindirim sistemi sorunları, yara, yanık ve ruhsal sorunlar gibi geniş yelpazede pek çok farklı hastalığa karşı sarı kantaron bitkisinin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Sarı kantaron bitkisinin tedavi amaçlı kullanıldığı hastalıklar sırayla şunlardır;

  • yara ve yanık tedavisi
  • sivilce vb. cilt sorunları ve lekeleri
  • pişik ve tahrişler
  • kırışıklık
  • çatlak ve selülitler
  • saç ve sakal dökülmesi
  • egzama
  • gastrit
  • mide şişkinliği
  • kabızlık ve gaz sancıları
  • enfeksiyon ve iltihap
  • virüs, mantar, bakteri ve mikrop  bulaşı
  • depresyon
  • sinir, stres ve anksiyeti
  • uykusuzluk
  • kronik yorgunluk
  • romatizma
  • ödem ve gut
  • ağrı ve sızılar
  • varis
  • hemoroit
  • siyatik ve lumbago
  • adet dönemine bağlı şikayetler
  • hormon bozuklukları

Sarı kantaron bitkisini kimler kullanabilir? 

Esasında sarı kantaron bitkisi herkesin kullanabileceği faydalı bir bitkidir. Ancak hem formu hem de kullanacak kişinin özelliklerine göre bazen kullanımda kısıtlama söz konusu olabilmektedir. Bu noktada sarı kantaron bitkisinin çay halde küçükler, hamilelik ve lohusa döneminde olan kadınlar, alerjisi ve ciddi bir rahatsızlığı olan kişiler dışında herkes tarafından kullanımında bir sakınca yoktur. Ancak bitkisel bir ürün olduğundan ötürü düzenli kullanım kararından önce bir doktora danışmak ve günde 1 ya da 2 fincanı aşacak miktarda aşırı dozda kullanmamak gerekir. Yağ veya krem formu ise bebekler dahil tüm yaş grupları ile hamile ya da lohusa kadınlar dahil tüm cinsiyetler tarafından cilde haricen uygulanarak rahatlıkla kullanılabilir. Yağın içilmesi şeklinde olan dahilen kullanımı için ise tüm yetişkinlerin bir doktora danışarak tüketmesinde fayda vardır. Ancak dahilen kullanımda ise günlük bir tatlı kaşığını aşmayacak miktarda tüketmeye dikkat edilmelidir. 

Bebek ve çocuklar sarı kantaron bitkisini kullanabilir mi? 

Kantaron 4.png compress

Bebek ve çocuklar için sarı kantaron bitkisinin kullanılmasında bir sakınca söz konusu değildir. Ancak bebek ve çocukların sarı kantaron bitkisini çay halinden ziyade yağ ya da krem formunda cilt üzerime sürmek suretiyle kullanması daha uygundur. Özellikle bebeklerde görülen pişik, tahriş, yanık ve yaralar için kantaron yağı veya kremi oldukça iyileştirici sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Benzer şekilde çocuklarda düşmeye bağlı oluşan yaralar, güneş yanıkları dahil tüm yanık türleri, mikrop veya enfeksiyon görülen açık yaralar ve cilt kuruluklarında da kantaron kremi veya yağı fayda göstermektedir. 

Sarı kantaron kullanımına yönelik tavsiyeler;

Görüldüğü üzere sarı kantaron bitkisi çok yönlü faydaları olan bir bitkidir. Bir nevi şifa hazinesi olan bu bitkinin kullanımına özen göstermek ve maksimum fayda elde edebilmek adına kullanım talimatı mahiyetinde bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Öncelikle sarı kantaron bitkisini temin noktasında birebir bitkiyi toplama ya da güvenilir bir aktardan temin etmek gerekir. Temin edilen bitki ister çay formatında günde 1 fincan kadar tüketilir dilenirse de bitki kurutularak yağ haline dönüştürülür. Yağ güneşte bekletilip süzüldükten sonra güneş görmeyen serin bir yerde muhafaza edilerek bir sene boyunca rahatlıkla kullanılabilir. Elde edilen yağ formatı günde bir tatlı kaşığını geçmeyecek şekilde içilerek ya da doğrudan ciltte yara, yanık, leke veya ağrı bulunan bölgeye sürülerek ya da şampuan, saç yağı veya evde hazırlanan merhem ve kremlere eklenerek kullanılabilir. Kantaron yağı veya kantaron kremlerinin evde hazırlamak yerine hazır halleri de satın alınabilir. Aktarların çoğunda bitki halinin yanı sıra cam şişelerde yağ hali de satılmaktadır. Ancak hazır halde alınacak sarı kantaron yağının uygun koşullarda üretilip üretilmediğinden emin olmak gerekir. Yine aynı şekilde ürünü güvenilir markalardan almaya dikkat etmek gerekir. Üzerinde markası, içeriği, üretim yeri ve son kullanma tarihi gibi bilgiler bulunmayan veya açık olarak satılan ürünlerin kullanımı konusunda da dikkatli olunmalıdır. Çünkü bu tarz menşei ve içeriği bilinmeyen ürünlerin sağlık üzerinde faydadan çok zarara neden olabileceği unutulmamalıdır. 

Kantaron yağının hazır satılmasına benzer şekilde içeriğinde kantaron özü bulunan iyileştirici yara ve leke kremleri de aktar veya cilt bakım ürünü satan mağazalarda bulunmaktadır. Esasında bitki ya da yağ formatından daha ziyade son zamanlarda bitkisel kantaron kremi kullanımının arttığı görülmektedir. Bunda kantaron yağının hazırlama ve kullanımıyla alakalı bazı zorlukların payı vardır. Öncelikle kantaron yağının ev şartlarında hazırlanmasında kimileri zorluk yaşamaktadır. Ayrıca yağın akışkan halinden ötürü sürülen yerden akması veya kıyafet, yatak gibi temas edilen tekstil gruplarına bulaşması da yağ yerine krem tercih edilmesinde etkendir. Son olarak kantaron yağının sürülen yerde yapış yapış bir his bırakıp zor emilmesi de kullanıcıların yağı daha az tercih etmesine yol açmaktadır.

Kantaron 5.jpg compress

Etkinliği kanıtlanmış doğal içerikli kantaron özlü bakım kremleri hem kolay emildiği hem akma ya da bulaşma yapmadığı hem de ağır kokmadığı için çoğu kullanıcı tarafından tercih edilmektedir. Yine bebek ve küçük çocuklara yağ sürmenin zor olması ve bulaştırma ihtimallerinin yüksek olmasından ötürü annelerin çoğu bebekleri için sarı kantaron kremlerini tercih etmektedir. Krem tercih ederken ürün içerisinde kantaron etkisini arttıran faydalı bileşenlerin olmasına ve ürünün tamamen doğal olmasına mutlaka dikkat edilmelidir. 

Bu noktada ürün seçiminde sizlere yardımcı olmak adına Laviaderm Kantaron Kremi tavsiye etmekte böylece doğadan gelen mucizeyi sizlerle buluşturmaktayız. Laviaderm Kantaron Kremi yara, yanık, leke, tahriş gibi pek çok cilt sorununda mucize etki gösteren tamamen bitkisel bir üründür. Bitkisel aktif bileşenler ve sarı kantaron yağının mükemmel kombinasyonuyla hazırlanmış Laviaderm Kantaron Kremi cildi nemlendiren, besleyen ve yenilenmesine yardımcı olan bir kremdir. Kantaron çiçeği ekstresinden elde edilmiş %100 doğal krem olan Laviaderm Kantaron Kremi, zarar görmüş cildi onarırken cildin yeniden doğal haline kavuşmasını sağlamaktadır. Yara izlerinde, güneş lekelerinde veya sivilce, akne ve benzeri yapılar ve ardında bıraktıkları lekelere karşı yüksek iyileştirici etki göstermektedir. Laviaderm Kantaron Kremi lekesiz ve genç bir cilde kavuşulması için sarı kantaron ve özel bitki özleri ile geliştirilmiş özel bir kremdir.

kantaron krem 1

Özellikle nemlendirici özelliği sayesinde yara izlerinin iyileşmesindeki etkisinin yanı sıra cilde nem ve elastikiyet katarak kırışıklık ve selülit konusunda da etkilidir. Çünkü kuruyan cilde ihtiyacı olan nemi verirken gerekli bakımı da sağlamaktadır. Cildin serbest radikallere ve çevresel etkilere karşı korunmasına yardımcı olmaktadır. Elastikiyeti artan cildin yenilenmesine ve daha genç bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.

Laviaderm Kantaron Kremi yine bebek bez bölgesinin bakımı için doğal olarak geliştirildiği için bebek ve çocuklarda görülen her türlü pişik, tahriş, kızarıklık, yara, yanık veya cilt zedelerinde gönül rahatlığıyla kullanılabilmektedir.

Doğal içeriği sayesinde tüm yetişkin yaş gruplarına ve tüm cilt tiplerine hitap eden ürünlerimiz taşıyıcı, koruyucu, kortizon, parfüm, silikon, paraben, sentetik ve GDO’lu katkı maddeler gibi zararlı hiçbir madde içermemektedir. Ayrıca tüm ürünlerimiz Sağlık Bakanlığı’ndan da onaylı olup üretim bandından ürünün sizlere ulaşana kadar hangi süreçlerden geçtiğini kayıtlı olduğumuz Ürün Takip Sistemi (ÜTS) üzerinden takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz profesyonel AR-GE ekimiz tarafından hazırlanmakta olup daha güzel ve sağlıklı günleriniz için Laviaderm kalitesiyle kullanımınıza sunulmaktadır. 

Daha ayrıntılı bilgi için web sitemizi inceleyebilir. Soru ve önerileriniz için WhatsApp hattımızdan müşteri temsilcimizle görüşebilirsiniz. 

Laviaderm ailesi sağlıklı günler diler…

Bir yanıt yazın